Trafiğin tıkandığı bir anda yan yoldan bir düğün alayı korna çalarak yola çıkmaya çalışıyordu. Gelin arabası tam benim bulunduğum noktada ana yola çıkıyordu. Yol verdiğimde gelin arabasının arka camında gördüğüm yazı bugüne kadar gördüklerimin çok dışında bir yazıydı.

“Evleniyoruz, mutluyuz, son level”

Arabanın içine baktığımda 25 – 26 yaşlarında bir çift gördüm. Çok mutlu ve neşeli görünüyorlardı.

Burada ilgimi çeken yeni kuşağın en mutlu anlarını bile bir oyun terimi üzerinden özetlemeleriydi. En mutlu günlerini böyle özetlemeleri bu kuşağın hem iş yaşamlarında hem de sosyal yaşamlarında bu oyun kültürünü korudukları ve bu kültür üzerinden iletişime geçtiklerini gösteriyor.

En son bir eğitim için bir araya geldiğim 24-30 yaşarası grupta da benzer bir deneyim yaşadım. Eğitim esnasında kullandığım bir uygulamada katılımcılar oyun dili üzerinden grup sonuçlarını açıkladılar. Kurguladıkları sonuçları bilgisayar oyun mantığı üzerinden değerlendirip sonuç sunumlarını bu dil üzerinden yaptılar.

Yetişkin eğitiminde eğitim sonrası akılda kalanlar ve iş yaşamında uygulananlar değerlemesinde üç durum ağırlık kazanır. Eğitim tasarımında bu üç kritik durum doğru planlanır ve eğitim içerisine doğru adapte edilirse sonuç daha başarılı oluyor. Bunlar;

1.Duyma ve Görme %50
2.Söyleme %70
3.Yapma %90

Yani bir eğitim yaptırma, uygulattırma ve anlattırma üzerinden kurgulandığında katılımcıların bu eğitimin sonrasındaki değişimi, iş ve özel yaşamlarına aktarma eğilimlerinin yüksek olduğunu gösteriyor. Bu kuşak için bu eğitimi birde dijital platforma taşıyabiliyorsak eğitim sonrası değişimin ve iş yaşamına aktarma isteğinin artacağını söyleyebiliriz.

Günümüzde elektronik ortamda ya da salon içerisinde yaratılan simülasyonların eğitim tasarımlarında daha fazla kullanılmaya başlanması gerekiyor. Eğitim ihtiyacının belirlenmesinden sonra şirketin istediği davranış değişikliğine ilişkin doğru kurgulanmış ve ara değerlendirmelerle ilerleyen eğitimlerin başarıyı daha fazla arttıracağı ve katılımcılar tarafından daha fazla içselleştirileceği kesinlik kazanmış gözüküyor.

Burada eğitim ihtiyacı tespitinin daha profesyonel ve tam ihtiyacı ortaya çıkarabilecek şekilde yapılması büyük önem taşımaktadır. Gerekirse bu ihtiyaç tespiti şirket dışı profesyoneller tarafından yapılmalıdır. Eğitim firması ile uzun bir ön hazırlık dönemi geçirilmeli ve şirkete özel bir eğitim tasarımı gerçekleştirilmelidir. Bu süreç tam da böyle gerçekleştirilirse şirketinde elinde ciddi bir bilgi birikimi sağlanmış olacaktır.

Diğer önemli bir konu ise eğitimin ana konusunun en fazla iki odak noktasında toplanmasına çaba harcanmalıdır. Eğitim tasarımında yoğunluk, simülasyonlar ve uygulamalara verilmeli, bunlarda belirlenen bu iki odağa ateş etmeli ve eğitim sonrasında mutlaka davranış değişikliğine ilişkin şirket içi yeni bir düzenleme hayata geçirilmelidir. Hazırlanacak tüm uygulamalar şirket iş süreçlerine ve hedeflerine uygun olmalı ve gerçek yaşamla birebir örtüşmesine özen gösterilmelidir.